27 Ocak 2009 Salı

"güneş" ..hoşgeldin


İvan Konstantinoviç Ayvazovski


HOŞGELDİN

Hoş geldin!
Kesilmiş bir kol gibi
omuz başımızdaydı
boşluğun...
Hoş geldin!
Ayrılık uzun sürdü.
Özledik.
Gözledik...
Hoş geldin!
Biz
bıraktığın gibiyiz.
Ustalaştık biraz daha
taşı kırmakta,
dostu düşmandan
ayırmakta...
Hoş geldin!
Yerin hazır.
Hoş geldin!
Dinleyip diyecek çok.
Fakat uzun söze
vaktimiz yok.
Yürüyelim..."

Nazım Hikmet

15 Ocak 2009 Perşembe

GAZZE

Bu fotoğrafı yayınlasam mı yayınlamasam mı diye çok düşündüm.Ne zaman baksam
kendimden utandığım bir fotoğraf.
6 Ocak 2009 Gazze.
İsrail devletinin marifetleri.

Hala da kendimden utanıyorum ki ben bir şey yapamadım bu küçük çocuklar için.
Ama belki aklında hala acaba mı?? diye soru işareti olanlara kısa net bir cevap olur.
Amerikan / Avrupa tv'lerinde bu görüntü gösterilmez çünkü.

GAZZE


"Yazıyorum çünkü başka bir halta yaradığım yok"

Samuel Beckett


14 Ocak 2009 Çarşamba

GAZZE


Ne söylenebilinir ki; Gazze'deki durum için.
Bir adamın dediği gibi,
"Yazıyorum çünkü başka bir halta yaradığım yok" Samuel Beckett

12 Ocak 2009 Pazartesi

NO PASARAN




Karanlıkta Kar Yağıyor


Ne maveradan ses duymak,

ne satırların nescine koymak o "anlaşılmayan şeyi",

ne bir kuyumcu merakıyla işlemek kafiyeyi,

ne güzel laf, ne derin kelam...

Çok şükür

hepsinin

hepsinin üstündeyim bu akşam.


Bu akşam

bir sokak şarkıcısıyım hünersiz bir sesim var;

sana,

senin işitemeyeceğin bir şarkıyı söyleyen bir ses.


Karanlıkta kar yağıyor,

sen Madrid kapısındasın.

Karşında en güzel şeylerimizi

ümidi, hasreti, hürriyeti

ve çocukları öldüren bir ordu.

Kar yağıyor.

Ve belki bu akşam

ıslak ayakların üşüyordur.

Kar yağıyor,

ve ben şimdi düşünürken seni

şurana bir kurşun saplanabilir

ve artık bir daha

ne kar, ne rüzgar, ne gece...


Kar yağıyor

ve sen böyle "No pasaran" deyip

Madrid kapısına dikilmeden önce

herhalde vardın.

Kimdin, nerden geldin, ne yapardın?

Ne bileyim,

mesela;

Astorya kömür ocaklarından gelmiş olabilirsin.

Belki alnında kanlı bir sargı vardır ki

kuzeyde aldığın yarayı saklamaktadır.

Ve belki varoşlarda son kurşunu atan sendin

"Yunkers" motorları yakarken Bilbao'yu.

Veyahut herhangi bir

Konte Fernando Valaskerosi de Kortoba'nın çiftliğinde

ırgatlık etmişindir.

Belki "Plasa da Sol" da küçük bir dükkanın vardı,

renkli İspanyol yemişleri satardın.

Belki hiçbir hünerin yoktu, belki gayet güzeldi sesin.

Belki felsefe talebesi, belki hukuk fakültesindensin

ve parçalandı üniversite mahallesinde

bir İtalyan tankının tekerlekleri altında kitapların.

Belki dinsizsin,

belki boynunda bir sicim, bir küçük hac.

Kimsin, adın ne, tevellüdün kaç?

Yüzünü hiç görmedim ve görmeyeceğim.

Bilmiyorum

belki yüzün hatırlatır

Sibirya'da Kolçak'ı yenenleri

belki yüzünün bir tarafı biraz

bizim Dumlupınar'da yatana benziyordur

ve belki bir parça hatırlatıyorsun Robespiyer'i.

Yüzünü hiç görmedim ve görmeyeceğim,

adımı duymadın ve hiç duymayacaksın.

Aramızda denizler, dağlar,

benim kahrolası aczim

ve "Ademi Müdahale Komitesi" var.

Ben ne senin yanına gelebilir,

ne sana bir kasa kurşun,

bir sandık taze yumurta,

bir çift yün çorap gönderebilirim.

Halbuki biliyorum,

bu soğuk karlı havalarda

iki çıplak çocuk gibi üşümektedir

Madrid kapısını bekleyen ıslak ayakların.

Biliyorum,

ne kadar büyük, ne kadar güzel şey varsa,

insanoğulları daha ne kadar büyük

ne kadar güzel şey yaratacaklarsa,

yani o korkunç hasreti, daüssılası içimin

güzel gözlerindedir

Madrid kapısındaki nöbetçimin.

Ve ben ne yarın, ne dün, ne bu akşam

onu sevmekten başka bir şey yapamam.

25.12.1937

7 Ocak 2009 Çarşamba

ALÇAKLAR

Sol taraftaki resim; küçük bir kız çocuğunun.
Filistinde Gazzede, İsrail tarafından bombalanmış Birleşmiş Milletlere(BM) ait bir okulda. Tarih 6 Ocak 2009.
O küçük kız... hep küçük bir kız olarak kalacak.
O hep küçük bir melek olarak kalacak.
Ve siz hep alçak olarak kalacaksınız.
Siz ve size yardım edenler.

6 Ocak 2009 Salı

KIŞ 2009


Sanırım bu dünya hep iyinin ve kötünün mücadelesi halinde geçecek. Hep fırtınalar olucak, hep dalgalar kabaracak ama sonunda hak ve adelet üstün gelecek.
Resim:
Kırım doğumlu Ermeni kökenli Rus ressam
İvan Konstantinoviç Ayvazovski